Bu makaleyi sesli olarak dinleyebilirsiniz
|
Alerjik reaksiyonların IgE-aracılı olanlarının diğer adıdır. Genellikle alerjen vücuda girdikten kısa süre sonra ortaya çıkan alerji tipidir. Bir alerjene özel olarak üretilen IgE antikorları önce mast hücreleri ve bazofiller üzerindeki kendilerine ait olan bağlanma yerlerine (reseptör) yapışır. Buna duyarlanma denir. O alerjen daha sonra vücuda girdiğinde kendi IgE antikorlarıyla birleşir ve mast hücrelerini ve bazofilleri uyararak alerjik reaksiyonu başlatır (2). Kitapta anlama kolaylığı sağlamak amacıyla bazofiller üzerinde durulmamıştır. Mast hücreleriyle benzer özellikleri olan bazofiller kanda bulunur ve akyuvarlarının %1 gibi çok küçük bir bölümünü oluşturur. Mast hücreleri ise dokularda yerleşmiştir. Görevleri açısından birbirlerine çok benzerler, hatta eskiden bazofillerin dokulara geçerek mast hücrelerini oluşturduğu ve ikisinin aynı hücreler olduğu kabul edilirdi.
Mast hücrelerinin uyarılmasıyla hem histamin, triptaz gibi daha önceden yapılmış olan ve hücrelerin içerisindeki granüllerde bulunan maddeler hemen boşaltılır (degranülasyon) hem de sitokinler, prostoglandinler, lökotrienler…. üretilir. Histamin damarlarda genişleme, düz kaslarda (iç organlarda bulunurlar) kasılma, salgılarda artma yapar ve bu etkileriyle deride kızarma, şişme, kaşınma, ürtiker, burun akıntısı, burun tıkanması, nefes darlığı, öksürük, tansiyon düşmesi, çarpıntı, karın ağrısı, ishal ve başağrısı gibi alerjide erken gelişen tablolara neden olur. Sitokinler bağışıklık reaksiyonlarında görev yapan hücreler arasındaki iletişimi sağlayan ve akyuvarları dokulara toplayarak onları uyaran protein ve peptidlerdir. Alerjik uyarıda sitokinler 4-8 saat içerisinde, ağırlıklı olarak eozinofiller olmak üzere diğer akyuvarların dokularda toplanmasını ve alerjik iltihabın oluşmasını sağlar.