Mide içeriğinin (mide suyu, gıdalar, bazen safra) yemek borusuna geri kaçmasıyla oluşan özofagus (yemek borusu) iltihabıdır. Mide suyunda, mide asidi ve proteinleri sindiren enzim olan pepsin bulunur. Mide asidi ve pepsinin ön maddesi olan pepsinojen, mide mukozasının hücreleri tarafından salgılanır. Mide asidi (Hcl), pepsinojenin aktif pepsin haline gelmesini sağlar. Bu maddeler dokular üzerine zararlıdır ama mide mukozası onların zararlı etkilerinden çeşitli mekanizmalarla korunmuştur. Oysa yemek borusunda koruyucu mekanizmalar fazla değildir ve mide içeriği yukarı taştığında orada zararlı etki gösterir. Aslında geri kaçmayı önlemek amacıyla yemek borusunun altındaki kaslar devamlı kasılı durarak ve ancak yutulan yemeğin, tükürüğün geçmesi sırasında gevşeyerek neredeyse kapak görevi yapar ve bu kaslara alt öfagus sfinkteri denir.
Reflü özofajitin toplumda görülme sıklığı %15 civarındadır. Hastalarda, midenin üst bölümü ve göğüs kemiğinin arkasında olan ve yukarı doğru yayılan yanma hissi vardır. Acı ekşi yakıcı bir su ağza gelebilir hatta bazen soluk borusuna bile kaçarak öksürük ve boğulma hissiyle hastayı uykusundan uyandırabilir. Günümüzde mide asidinin salgılanmasını çok başarılı bir şekilde azaltan ilaçlar olmasına karşın reflülü hastaların bir bölümü tam olarak rahatlayamaz. Bir bölümü de bu ilaçları sürekli kullanmak zorunda kalır, ara veremez. Aslında reflü tedavisinde ilk uygulama yaşam şeklini değiştirmektir. Bu, alt özofagus sfinkterinin basıncını azaltan yiyecekleri, içecekleri ve ilaçları kesmekle başlar, yemekten sonra 2-3 saat geçmeden yatar duruma geçmemekle, tıka basa yememekle, baş kısmının yüksekte olduğu bir eğimle ve sol yanına yatmakla, sık sık öne eğilmekten kaçınmakla, karın içi basıncını artırmamak için korse, sıkı kemer takmamakla ve zayıflamakla sürer gider (bk., Kitap, s. 137-139).
Daha fazla bilgiye ulaşabileceğiniz ‘Artık Hastalığımla Baş Edebiliyorum – Mast Hücrelerinin Gizi’ E-kitabı yayında, indirimli olarak satın alıp hemen indirebilirsiniz!
Kitap: Artık Hastalığımla Baş Edebiliyorum (Mast Hücrelerinin Gizi), Nobel Tıp Kitabevleri
Reflü özofajit ve gıdalar
Bir çalışmada, uygulanan tıbbi tedaviye yanıt vermeyen hastaların dörtte birinde gıda alerjisi saptanmıştır (32). Bulunan gıdaların kısıtlanması ile iyi sonuç alınmıştır. Çocuklarda yapılmış bir çalışmada ise tedaviye yanıtsız reflüde ön planda süt alerjisi bulunmuştur (33).
32. Pomiecinski F, Yang AC, Navarro-Rodrigues T, Kalil J, Castro FF. Sensitization to foods in gastroesophageal reflux disease and its relation to eosinophils in the esophagus: is it of clinical importance? Ann Allergy Asthma Immunol. 2010;105:359-63.lü
33.Yükselen A, Celtik C. Food allergy in children with refractory gastroesophageal reflux disease. Pediatr Int. 2016 ;58:254-8.
Reflü özofajit ve eozinofilik özofajit
Bir grup reflü özofajitin altında eozinofilik özofajit yatabilir. Reflü tanısı almış olan hastaların sürüp giden, onları aralıksız ilaç kullanma zorunda bırakan bezdirici yanmaları, belki de ancak eozinofilik özofajit tanısı aldıktan sonra, mast hücre stabilizörleri gibi daha farklı ilaçlarla ve uygulanan gıda testlerine dayanan kısıtlamalarla düzelebilir.
Reflü özofajit ve çölyak hastalığı
Çölyak hastalığı olanlarda reflü hastalığı artmıştır. Bir çalışmada bu oran %27.6 olarak bildirilmektedir ayrıca glutensiz diyete alınan hastalarda yakınmaların çok seyreldiği hatta 2 seneye varan izlemede tekrarlamadığı gösterilmiştir. Aslında kontrol grubu olarak alınan çölyak hastalığı olmayan reflülü hastaların %85’inde hastalığın 24. ayda hala sürmekte olduğu da saptanmıştır (34). Buna karşın reflülü hastalarda çölyak hastalık sıklığı düşüktür ve ülkemizden yapılan bir çalışmada saptanmamıştır bile (47/II). Bir başka çalışmada ise %1’in altındadır (35). Bu çalışmaların ışığında reflülü hastalarda çölyak hastalığı araştırmasına gerek olmadığı sonucu çıkmaktadır. Çölyak dışı gluten duyarlılığı olanlarda reflü hastalığı sıklığı %32 olarak verilmektedir (43/II). Reflülü hastalarda gluten duyarlılığı konusunda henüz çalışma bulunmamaktadır. Reflülü hastalarda IgG ve IgA AGA pozitifliği %19.1 oranında bulunmuştur (47/II).
34. Usai P, Manca R, Cuomo R, et al. Effect of gluten-free diet on preventing recurrence of gastroesophageal reflux disease-related symptoms in adult celiac patients with nonerosive reflux disease. J Gastroenterol Hepatol. 2008;23:1368-72
35. Collin P, Mustalahti K, Kyrönpalo S,et al. Should we screen reflux oesophagitis patients for coeliac disease? Eur J Gastroenterol Hepatol. 2004;16:917-20.
43/II. Volta U, Bardella MT, Calabrò A,et al. An Italian prospective multicenter survey on patients suspected of having non-celiac glutensensitivity. BMC Med. 2014;12:85.
47/II. Bagci S, Ercin CN, Yesilova Z,et al. Levels of serologic markers of celiac disease in patients with reflux esophagitis. World J Gastroenterol. 2006;12:6707-10.