Huzursuz bacak sendromu, insanları çok yoran çünkü dinlenmelerine izin vermeyen bir hastalıktır. Her iki bacakta veya bazen bir bacakta, istirahat ederken, uyurken olan uyuşma, karıncalanma, iğnelenme ve yanma yanında devamlı hareket ettirme isteği gibi tanımlanamayan bir rahatsızlık hissi vardır. Genellikle akşam saatlerinde ve geceleri başlar, hareket edince geçer ama ilerlediğinde gün içerisinde de uzun süreli oturma ve istirahat durumlarında ortaya çıkar. Uykuya dalmayı engeller, uyku düzenini bozar, hastaları depresyona sokabilir hatta iş başarısını bile düşürebilir.
Bu hastalık demir eksikliği anemisi olanlarda daha sık görülür ve daha ağır seyreder. Bu yüzden demir eksikliğinin hastalık nedeni olduğu kabul edilir ve tedavisi de demir açığının kapatılması şeklinde yapılır. Ancak bu konuda yapılmış bir metaanalizde, henüz demir tedavisinin yararınını gösteren yeterli delilin olmadığı sonucuna varılmıştır (1). Hastalık gebelikte de %11 oranında gözlenir, genellikle altıncı aydan sonra ortaya çıkar (2). Kronik böbrek yetersizliği ve periferik nöropati huzursuz bacak sendromunun sık gözlendiği diğer hastalıklardır.
Huzursuz bacak sendromu, çölyak hastalığı ve glutensiz diyet
Huzursuz bacak sendromuyla çölyak hastalığının birlikte olduğu ilk hasta 2009 da bildirilmiş, demir ilaçları ve glutensiz diyetle hasta 6 haftada yakınmasız duruma gelmiştir (3). Aynı yıl dört hasta daha bildirilmiş, onların demir depolayan protein olan ferritin değerleri normal sınırların altında bulunmuş ve glutensiz diyetle yakınmaları geçmiştir (4). Hastaları sunan doktorlar, aşikar demir eksikliği tablosunun gelişmesini beklemeden, düşük ferritin değerleri olduğunda çölyak hastalığı araştırılmasının yapılıp glutensiz diyete geçilmesini önermişlerdir.
Daha sonra da çölyak hastalığı olanlarda huzursuz bacak sendromu sıklığını araştıran iki çalışma yapılmış ve birinde %31 (5) diğerinde de %25 (6) saptanmıştır. Bu çalışmaların sağlıklı kontrol gruplarında huzursuz bacak sendromu %4 ve %10 oranlarında bulunmuştur. İkinci çalışmada hastaların %50’si glutensiz diyetle iyileşmiştir. Aslında sağlıklı kişilerde saptanan %10 oranı da (6) yüksek bir değerdir ve ilginç olarak bu grup hastaların eşlerinden oluşturulmuştur. Çalışmada çölyak hastalığıyla birlikte demir eksikliği olanlarda hastalık tablosunun daha ağır olduğu gözlenmiş ve böylece demir eksikliğinin önemi bu çalışmada da gündeme gelmiştir.
Çölyak hastalarında huzursuz bacak sık gözlenirken, huzursuz bacak sendromlu hastalarda çölyak hastalığına ait antikorların bakıldığı, ülkemizden yapılmış bir çalışmada, sağlıklı kontrol grubundan farklılık bulunmamıştır (7). Bu konuda daha fazla çalışmaya gerek vardır. Ancak huzursuz bacak sendromlu hastalarda tanımlanan yakınmaların çoğu, akşam ve istirahatte başlamaları ve bacakları sürekli hareket ettirme isteği dışında periferik nöropatide (sinir ucu iltihabı) gözlenen yakınmalardır. Nedeni bulunamayan bir grup periferik nöropatide çölyak hastalığının rolü 1964’den beri nöroloji doktorlarının üzerinde durdukları bir konudur. Sinir sistemi hastalıkları ile çölyak hastalığı ve gluten üzerinde çok sayıda çalışması olan Hadjivassiliou 2002 yılında, bir yandan o zamana kadar bildirilen çölyak hastalığı ile birlikte olan sinir sistemi hastalıklarını değerlendirmiş, bir yandan da çölyak hastalığı olmadan, sadece AGA pozitifliği ile birlikte olan hastalarını yayınlamıştır. Bunlar arasında 57 periferik nöropatili hasta bulunmaktadır (8). O yıllarda nörologlar bu durum için gluten duyarlılığı adını kullanırken, gastroenterologlar AGA pozitifliklerini hep göz ardı etmişlerdir. Ancak 2011’de, glutenin çölyak hastalığı olmadan da pek çok hastalığın nedeni olduğu tüm doktorlarca kabul edilmiş ve adına çölyak dışı gluten duyarlılığı denilmiştir. Bugün nörolojik hastalığı olanlarda, glutenle ilişkinin erkenden araştırılmasının ve bulunan hastalarda glutensiz diyete geçilmesinin başarılı sonuç vereceği artık kabul edilmektedir (27). Ancak nörolojik hastalığı olanların glutensiz diyet uygulamasını çok özenle yapması gerekir (bk. Kitap, s.91-95).
Bu arada Sedef hastalığı (psöriyazis) tedavisinde glutensiz diyet makalesinde anlattığım gibi isim benzerliği nedeniyle pek çok laboratuvarda AGA yerine uygulanan anti deamide gliadin peptid (anti-DGP) veya anti dgliadin adları verilen bir testin, çölyak hastalığı için hassas olmasına rağmen, gluten duyarlılığında yanlış yere negatif sonuç vereceğini hatırlatmak isterim (bk, Ek Kitap, çölyak hastalığı).
Periferik nöropatili hastalarda hem total hem de maytlara özel IgE antikorları yüksek bulunmuştur (39). Bu konu, glutensiz diyetle yanıt alınamayan hastalarda akla gelmeli ve onlarla elden geldiğince mücadele edilmelidir (bk., Kitap, s. 212-217). Belki yukarıdaki çalışmada huzursuz bacak sendromunun eşlerde de yüksek bulunmasında maytların rolü vardır.
Kitap: Artık Hastalığımla Baş Edebiliyorum (Mast Hücrelerinin Gizi), Nobel Tıp Kitabevleri
4. Manchanda S, Davies CR, Picchietti D. Celiac disease as a possible cause for low serum ferritin in patients with restless legs syndrome. Sleep Med. 2009;10:763-5.
5. Moccia M, Pellecchia MT, Erro R, et al. Restless legs syndrome is a common feature of adult celiac disease. Mov Disord. 2010;25:877-81
6. Weinstock LB, Walters AS, Mullin GE, Duntley SP. Celiac disease is associated with restless legs syndrome. Dig Dis Sci. 2010;55:1667-73.
7. Cikrikcioglu MA, Halac G, Hursitoglu M, Erkal H, Cakirca M, et al (2011) Prevalence of gluten sensitive enteropathy antibodies in restless legs syndrome. Acta Neurol Belg. 2011;111:282-6.
8.Hadjivassiliou M, Grünewald RA, Davies-Jones GA. Gluten sensitivity as a neurological illness. J Neurol Neurosurg Psychiatry. 2002;72:560-3.
9. Hernandez-Lahoz C, Mauri-Capdevila G, Vega-Villar J, Rodrigo L. Neurological disorders associated with gluten sensitivity. Rev Neurol. 2011; 53:287-300.