Ben mide ve karnımın sağ alt kısmında başlayan ağrılar sebebiyle hastanelere gidiyordum ve doktorlar sürekli benden kan ve diğer tahliller istiyorlardı. Sonuç alamıyorlardı. 11 Ocak 2005, tarihinde endoskopim yapılırken Hülya Hoca ile tanıştım, şikayetlerimi kendisine anlattım. Hastaneye yatırdı. İlk yatırıldığım gün benden tahliller istendi ve tedavime başlandı. Bir şey bulunamıyordu. Hülya Hoca gıdalar üzerinde duralım dedi ve benden günlük tutmamı ve yediğim gıdaları deftere yazmamı istedi. Ben de başladım. Hastanede kaldığım sürece günlük tuttum. Hastanede başladığım günlük tutma işi, çıktıktan sonra da devam etti. Yaklaşık bir sene kadar yazmaya devam ettim. Tedavim hastaneden çıktıktan sonra da devam etti. Her pazartesi Hülya Hocamın yanına giderdim, günlük hakkında konuşurduk. O günlüğü okur, sorular sorardı. Kullandığım ilaçların etkilerini anlatırdım. Yaklaşık 1 yıl kadar yazmaya devam ettim. Sonunda bana IgG testinden bahsetti, benim yaptırmamı istedi. H.U. : Hasta 1 yıl diyor ama sanıyorum 7-8 ay kadar sürdü.
Sonuçlar geldi ve bana dokunan gıdalar arasında en önemlisi ekmek mayasıydı. Annem mayasız ekmek yapmaya başladı ve 8 ay boyunca mayasız ekmek yedim. Ağrılarım kesildi. Günlük tutmaya devam ediyordum. İlk kez defterimde ardı ardına ağrısız geçen günler yazılıydı. Ben yazdıkça, Hülya Hoca da okudukça mutlu oluyorduk.
İnsanın acı çekmesi ve bu acının sebebinin bulunmaması gibi zor bir şey yoktur. Ben acısız günlere alıştım. Şimdi daha iyiyim. Ağrım yok. Artık normal ekmek yemeye de başladım.