IgA Nefropatisi (Berger Hastalığı)

IgA Nefropatisi - Berger Hastalalığı

IgA antikorlarının böbrekte birikmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Biriken daha çok IgA1 alt  grubudur ayrıca IgG antikorları da birikir. IgA nefropatisinde idrarda kan  çıkarılır  ve hastanın idrarı çay renginde veya kanlı olur. İdrarda protein de çıkarılırve zamanla böbreğin çalışması bozulur. Hastalık yüksek tansiyona, ödem adı verilen şişmelere neden olabilir ve böbrek yetmezliği gelişebilir. IgA antikorları ana olarak mukozadaki lenf dokusundan salgılandıkları için, böbreklere çöken antikorların kaynağını bulmak amacıyla gıda antijenleri ağırlıklı çalışılmıştır. Çünkü en geniş mukoza sindirim kanalında bulunmaktadır ve buradaki B lenfositleri gıda antijenlerine karşı antikorlar yapmaktadır. Bunun yanında, solunum sistemi mukozasındaki B lenfositlerini  uyaran hava antijenlerinin araştırılması  bir çalışma dışında göz ardı edilmiştir. O çalışmada hem gıda hem de hava antijenlerine karşı olan IgA antikorlarına bakılmıştır. IgA yükselmeleri gliadin, yumurta, süt proteinlerinden birine ve maytlara karşı saptanmış ve IgA1 alt grubuna ait bulunmuştur (1).

IgA nefropatisi, gıdalar, AGA, çölyak hastalığı ve glutensiz diyet

Gıda antijenlerine karşı IgA araştırmaları, zaman zaman IgG, IgM, IgE antikorları da eklenerek çok sayıda çalışmayla yapılmıştır. Bu konudaki çalışmalardan birinde,  buğday gibi bazı tahılların proteini olan glutenin içerisindeki gliadine karşı IgA antikorlarının  (AGA) anlamlı yüksek bulunması (2) ve diğer çalışmada da glutensiz diyetle iyi sonuç alınması (3) nedeniyle araştırmalar daha çok AGA ağırlıklı olmuş ve doğal olarak çölyak hastalığıyla ilişkisi üzerinde de durulmuştur.

Gıda antijenlerine karşı yükselmiş antikorlarla bu hastalığın ilişkisini bulma çabaları 1986’da başlamış, ilk araştırmada süt protein antijenleriyle bazı sonuçlar alınmıştır (4). 1987’de yapılan çalışmalardan birinde, gliadin, süt proteinlerinden biri ve yumurtaya karşı IgA, IgG ve IgM antikorları, içlerinde IgA nefropatili hastaların da bulunduğu bir grup böbrek hastasında ve sağlıklı kontrol  grubunda  incelenmiştir. IgA AGA 19 hastada (%70.3) yüksek bulunmuştur. Süt proteinine yükseklik nadir saptanmıştır (2). Aynı yıl yapılan ikinci çalışmada da IgA AGA, 121 IgA nefropatili hastanın dördünde bulunmuş ve ince bağırsak biyopsisiyle bu hastaların ikisinde çölyak hastalığı saptanmıştır. Glutensiz diyete alınan bu iki hastanın 3 ve 6 ay içerisinde  hem böbrek hastalıkları hem de antikorları kaybolmuştur (3). Bu çalışmada IgA AGA pozitifliği olan hasta oranı  önceki  çalışmadaki gibi yüksek olmasa da, glutensiz diyetle alınan sonuç hiç olmazsa, bir  grup hastada IgA AGA’nın rolünün olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca aynı yılda bildirilen iki çalışmanın verdiği  %70.3 ve  %3.3 oranlarındaki farklılık dikkat çekicidir. Bir yıl sonra,  IgA nefropatili 54 hastada gluten antijenlerine, süt proteinlerinden üçüne, ve yumurtaya karşı IgA ve IgG antikorlarına bakılmış, ve sağlıklı 40 kişinin sonuçlarıyla  karşılaştırılmıştır. Gluten ve süt proteinlerinden birine karşı IgA antikorları, kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Çalışmacılar tarafından bazı IgA nefropatili hastalarda, diyet antijenlerine karşı gelişen antikorların hastalığın oluşumunda rol oynayacağı ileri sürülmüştür (5). Bunu izleyen çalışmada hastalarda IgA AGA pozitifliği %53 olarak saptanmıştır. Bu çalışmada çölyak hastalığı araştırması da yapılmış ve IgA AGA pozitifliğinin çölyak hastalığıyla ilişkisi bulunamamıştır. Ayrıca glutensiz diyetle hastalığın seyrinin de değişmediği gözlenmiştir (6). Bunun yanında aynı yıl, iki IgA nefropatisi ve çölyak hastalığı birlikte olan hastanın glutensiz diyete çok iyi yanıt verdiği, böbrek ve bağırsak yakınmalarının düzelmesinin  yanında histopatolojik düzelmenin de olduğu bildirilmiştir (7).

Bir çalışmada  29 IgA nefropatili hastaya  glutensiz diyet 1 yıl boyunca uygulanmıştır. Hastaların kanlarında bulunan IgA içeren immün komplekslerin 6 ayda anlamlı olarak düştüğü gözlenmiştir. İdrarlarındaki protein kaçağı ve mikroskopla gözlenen kan miktarı da da azalmıştır. Ama böbrek hastalığının bir testi olan kan kreatinin değerleri yükselmiştir. Sonuç olarak, glutensiz diyetin, bazı yararları olsa da hastalığın ilerlemesini önleyemediği ileri sürülmüştür (8).

Daha sonra yayınlanan bir çalışmada, IgA AGA hastaların yarısında yüksek bulunmuş, AGA ile hastanın ve hastalığın yaşı yanında yüksek tansiyonu arasında ilişki kurulmuş ve IgA AGA’nın hastalığın ilerlemesine neden  olduğu ileri sürülmüştür. Ayrıca  bu hastalara çölyak hastalığı tanısında kullanılan hassas serolojik testlerden biri olan EMA yapılmış ve tüm hastalarda ve kontrol grubunda negatif bulunmuştur (9). Benzer sonuç diğer bir çalışmada da alınmıştır (10). Özetle, IgA AGA antikorlarıyla yapılan çalışmaların çoğunda, bu antikorların yüksek oranlarda olduğu saptanmıştır. Aslında süt antikorları daha az çalışılmasına rağmen onlarda da bazı yükseklikler (1, 4, 5) bulunmuştur. Ama IgA nefropatisinin çölyak hastalığıyla ilişkisi yok gibi görünmektedir.

Buna rağmen yeni yapılmış bir risk araştırmasında çölyak hastalarında IgA nefropatisi riskinin normal popülasyona göre 3 kat arttığı saptanmıştır (11). Bu hastalara uygulanan glutensiz diyet bazılarında iyi sonuç vermiş (3, 7), bir çalışmada ise bazı yararları görülmüş ama hastalığın ilerlemesini önleyemediği anlaşılmıştır (8). IgA nefropatisinde  en çok yenen 6 gıdaya karşı oluşmuş IgA, IgG ve IgM antikorlarının araştırıldığı, Japonya’da yapılmış  bir çalışmada yükselme saptanamamıştır (12). Ama Çin’de yeni yayınlanan bir çalışma çok farklı sonuçlar vermiştir. Orada da çok tüketilen 6 alerjen gıda çalışılmış ve bunlara özel  IgA1, IgG ve IgE antikorlarına bakılmıştır. IgA1 ve IgG antikorlarının miktarları, hasta  grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak yüksek olmasına karşın, IgE antikorlarında yükselme bulunamamıştır. Hastalarda gıda alerjisi hikayesi saptanmamıştır. Çok önemli bir bulgu olarak, 4 veya daha fazla gıdaya karşı IgG antikor pozitifliği olanların idrarlarından  protein atıldığı gözlenmiştir. İdrarda protein olması hastalığın ciddiliğini gösteren  bir bulgudur. Çalışmayı yapanlar tarafından, bazı alerjen gıdaların hastalığın oluşmasına katılabileceği ileri sürülmüştür (13).

IgA nefropatisi, mast hücreleri ve gıda alerjisi

IgA nefropatili hastalarda böbrekteki mast hücreleriyle iltihap ve fibroz arasında ilişki bulunmuştur (14). Aynı merkezden yapılmış olan 2 çalışmada ise, gıda alerjisini saptamada çok hassas olan bağırsağın alt bölümüne gıda alerjenlerinin verilmesiyle yapılan test uygulanmıştır. Gluten verilerek yapılan çalışmada 27 hastanın 8’inde pozitiflik bulunmuştur. Oran %29.6’dur. Ama sonuçlar kandaki IgA AGA antikoruyla uyuşmamıştır (15).

İkinci çalışmada süt proteinleri ve soya alerjisi araştırılmıştır. Bu çalışmaya 28 IgA nefropatili hasta alınmıştır. Hastaların yarısında süte ve soyaya karşı reaksiyon oluştuğu gözlenmiştir (32/IV Bağ dokusu H).  IgG antikorları süte karşı alerjisi olanlarda yüksek bulunurken, IgA antikorları farklılık göstermemiştir. Çalışmaların sonuç bölümünde, IgA nefropatisinde gluten, süt ve soya alerjilerinin hastalığın oluşumunda rol oynayabileceği ileri sürülmüştür. Bu hastalık için ülkemizden yapılmış, IgA nefropatili hastaların bebeklikte beslenme şekillerini araştıran çok güzel bir çalışma bulunmaktadır. IgA nefropatisi gelişmesinde, fazla miktarda inek sütü içirilmesinin, mamalara ve alerjen gıdalara erken başlanmasının  risk oluşturabileceği sonucuna varılmıştır (16).

Öneriler:

AGA IgA yüksekliği olan bazı hastalarda glutensiz diyetle alınan iyi sonuçlara ve IgG antikorlarıyla ilgili bazı verilere dayanarak, gıdalara özel IgA, IgG antikorlarının miktarlarının araştırılması ve yüksek olanların diyetten uzaklaştırılmasının, IgA  ve IgG antikor miktarlarının azaltılmasında  yararlı olacağı düşünülebilir. Ancak ne yazık ki, günümüzde, çok sayıda gıdaya karşı IgG antikorlarına bakılırken, sadece gluten ve ekmek mayasına karşı yükselmiş AGA ve ASCA IgA antikorlarına bakılabilmektedir. Solunum yoluyla vücuda giren antijenler için de  sadece IgE antikorlarına bakılabilmekte, onlara karşı yükselmiş IgG ve IgA antikorlarının miktarları ölçülememektedir. Bu nedenle kitabın V. bölümünde anlatılan genel önerilere (bk.,s: 210) uyularak elden geldiğince ev içi havası antijenlerden uzaklaşılabilir. Mast hücreleriyle  ilgili veri, mast hücrelerini   uyaran diğer faktörlerden uzaklaştırılmasının yararını akla getirmektedir. Bu durumda kitabın V. bölümündeki diğer genel önerilere de uyulması yarar sağlayabilir. Gıdalar için ve kişisel önerilerin A ve C planlarından birlikte yararlanılabilir.

Kitap: Artık Hastalığımla Baş Edebiliyorum (Mast hücrelerinin Gizi), Nobel Tıp Kitabevleri.

1. Rostoker G, Petit-Phar M, Delprato S, et al. Mucosal immunity in primary glomerulonephritis: II. Study of the serum IgA subclass repertoire to food and airborne antigens. Nephron.1991;59:561-6.

2. Laurent J, Branellec A, Heslan JM, et al. An increase in circulating IgA antibodies to gliadin in IgA mesangial glomerulonephritis.  Am J Nephrol.1987;7:178-83.

3. Fornasieri A, Sinico RA, Maldifassi P, et al. IgA-antigliadin antibodies in IgA mesangial nephropathy (Berger’s disease).Br Med J (Clin Res
Ed).1987;295(6590):78-80.

4. Russell MW, Mestecky J, Julian BA, Galla JH. IgA-associated renal diseases: antibodies to environmental antigens in sera and deposition of immunoglobulins and antigens in glomeruli.J Clin Immunol.1986;6:74-86.

5. Nagy J, Scott H, Brandtzaeg P. Antibodies to dietary antigens in IgA nephropathy.Clin Nephrol.1988;29:275-9.

6. Rostoker G, Delprato S, Benmaadi A, et al. Significance of IGA antigliadin antibodies during primary glomerulonephritis with mesangialIGA deposits. Ann Med Interne (Paris).1989;140:571-4.

7. Usai P, Cherchi MV, Boy MF, et al. 2 cases of adult celiac disease simulating Berger’s diseaseRecenti Prog Med.1989;80:137-9.

8. Coppo R, Roccatello D, Amore A, et al. Effects of a gluten-free dietin primary IgA nephropathy.Clin Nephrol.1990 ;33:72-86.

9. Ots M, Uibo O, Metsküla K, Uibo R, Salupere V. IgA-antigliadin antibodies in patients with IgA nephropathy: the secondary phenomenon? Am J
Nephrol.1999;19:453-8.

10. Sategna-Guidetti C, Ferfoglia G, Bruno M, et al. Do IgA antigliadin and IgA antiendomysium antibodies show there is latent coeliac disease in
primary IgA nephropathy?Gut.1992 ;33:476-8.

11. Welander A, Sundelin B, Fored M, Ludvigsson JF. Increased risk of IgA nephropathy among individuals with celiac disease. J Clin Gastroenterol. 2013;47:678-83.

12. Kuramoto T, Yano N, Miyazaki M, et al. No increase in antibodies to six food antigens in Japanese patients with IgA nephropathy. Tokai J Exp Clin Med.1991;16:239-44.

13. Zhou C, Liu Z, Sui W, Gu D, Li Y, Zou H. Detection of serum food specific antibodies of 6 common foods in patients with IgA nephropathy. Nan Fang Yi Ke Da Xue Xue Bao.2014 ;34:419-22.

14. Sakamoto-Ihara T, Suzuki Y, Kurusu A, et al. Possible involvement of mast cells in renal fibrosis in patients with IgA nephropathy. Inflamm Res.2007;56:421-7.

15. Smerud HK, Fellström B, Hällgren R,et al. Gluten sensitivity in patients with IgA nephropathy.Nephrol Dial Transplant.2009;24:2476-81.

16. Soylu A, Kasap B, Soylu OB, Türkmen M, Kavukçu S. Does feeding in infancy effect the development of IgA nephropathy? Pediatr Nephrol.2007;22:1040-4.

32/4 Bağ Dokusu H. Kloster Smerud H, Fellström B, Hällgren R,et al. Gastrointestinal sensitivity to soy and milk proteins in patients with IgA nephropathy. Clin Nephrol. 2010;74:364-71.

Hülya Uzunismail hakkında 247 makale
43 yıl aktif olarak çalışmış, bunun yaklaşık son 25 yılını da, gıda-hastalık ilişkisini bulma uğraşına adamış bir iç hastalıkları ve gastroenteroloji uzmanı olarak derlediğim bilgi ve deneyimlerimi, hem doktorlar hem de hastalar için bir kitapta birleştirerek paylaşmak istedim.